Eczacılığa 44 yıl önce Yozgat’ta başlayan 74 yaşındaki Adem Solak, 1990’da Mudanya’da iş yerini açtı.
Solak, kendisine küçük yaşlardan itibaren yardım eden ve baba mesleğini seçerek kendi iş yerini açan kızı Derya Solak Cansever’in oğlu Necip Furkan Cansever’le dede torun aynı eczanede mesai yapıyor.
Adem Solak, Yozgat’ta çalıştığı 10 senenin ardından Mudanya’da 34 yıldır mesleğini sürdürdüğünü söyledi.
Kızının 1995 yılında Anadolu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun olduktan sonra yanında bir sene çalıştığını, daha sonra kendi eczanesini açtığını belirten Solak, “Torunum da geçen sene İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesini bitirdi. Kızım ve torunumun meslek seçiminde katkım mutlaka olmuştur. Onlar çalışmamı görünce hoşlarına gitti ve bu mesleğe başladılar, hevesle yapıyorlar” dedi.
Torununu beyaz önlükle görmekten mutluluk duyduğunu dile getiren Solak, emekliye ayrılınca iş yerini ona devredeceğini ifade etti.
24 yaşındaki Necip Furkan Cansever de 6 ay önce başladığı eczacılıkta dedesinin kendisine çok yardımcı olduğunu bir arada olmanın çok farklı bir his olduğunu vurguladı.
Dedesinden çok şey öğrendiğini kaydeden Cansever, “Dedemle beraber çalışmak çok farklı bir his gerçekten. Herkes çok şaşırıyor. Kimseye herhalde nasip olmaz böyle bir şey. Dedem aşırı derecede deneyimli, bana çok yardımcı oluyor” diye konuştu.
Dede torun çalıştıklarını ilk kez görenlerin şaşırdığını kaydeden Cansever, şöyle devam etti:
“Küçükken annemin bazen ihtiyacı oluyordu. Küçük yaşta geliyordum gidiyordum, destek oluyordum. Yani çok bir şeyler yapamıyordum ama ilaç dizmede yardımcı oluyordum. Okulda öğrenmekle dedemden öğrenmek çok çok farklı yani.
Üniversitede akademik bilgiler öğrendim ama eczanede ise dedemden kimin neye ihtiyacı olduğunu öğreniyorum. Ben de onu örnek alıyorum. Çok güzel bir meslek, benden sonraki kuşakların da bu mesleğe devam etmesini isterim.”
“Ne zaman ihtiyacımız olsa birbirimize destek veriyoruz”
Mesleğini 29 yıldır sürdüren 50 yaşındaki Derya Solak Cansever ise meslek seçimindeki en büyük faktörün babası olduğunu anlattı.
Gençlik yıllarında eczacı olmayı düşünmediğini ancak babasının eczacılığın mizacına uygun olduğunu söylemesi üzerine üniversite tercihlerini buna göre yaptığını aktaran Cansever, şöyle konuştu:
“Sonradan fark ettim ki gerçekten bana uygun bir meslekmiş. İyi ki öyle yapmış. Nasip oldu, benden sonra da oğlum üniversite tercihlerinde eczacılık fakültesini yazdı ve o da kazandı. Şu anda 3 nesil eczacılık mesleğine devam ediyoruz.
Babam ve oğlum Güzelyalı’da, benim eczanem de Kurşunlu’da. Mezun olduktan sonra ilk yıl birlikte çalıştık, sağ olsun yetişmeme, işi öğrenmeme yardımcı oldu. Sonrasında da elini hiç üstümden çekmedi.
Ne zaman ihtiyacımız olsa birbirimize destek veriyoruz. Aynı meslek grubunda olmak güzel oluyor. Ben de bildiklerimi elimden geldiğince oğluma aktarmaya çalışıyorum.”
Cansever, eczacılığa 3 nesil aktif devam etmeleri dolayısıyla çevrelerinden olumlu tepkiler aldıklarını belirtti.
Babasıyla alakalı en büyük öğretisinin işinin başında durmak olduğunu söyleyen Cansever, “Bu yaz oğlumun mezuniyetine gittik. Mezuniyeti çok gurur verici bir şeydi. Yani hiç öyle hissedeceğimi düşünmedim ama orada en çok babam aklıma geldi.
‘Demek ki ben de mezun olduğumda babamın yanına geldiğimde, önlüğümü giydiğimde babam bunları hissetmiş’ dedim. Çok gurur vericiydi” ifadesini kullandı.
GÜNDEM
06 Kasım 2024SPOR
06 Kasım 2024GÜNDEM
06 Kasım 2024SPOR
06 Kasım 2024SPOR
06 Kasım 2024GÜNDEM
06 Kasım 2024GÜNDEM
06 Kasım 2024